place; rank; station

listen to the pronunciation of place; rank; station
İngilizce - Türkçe

place; rank; station teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

region
yöre
region
{i} bölge

Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan, tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların % 80 yok olabilir. - The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.

Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi. - All in all, after ten years of searching, my friend got married to a girl from the Slantsy region.

region
{i} nahiye
region
{i} alan

Tarım, bölgenin en verimli alanlarında gelişmiştir. - Agriculture is developed in the most fertile lands of the region.

Güneş lekeleri güneş manyetik alanının çok güçlü olduğu Güneş bölgeleridir. - Sunspots are regions of the Sun where the solar magnetic field is very strong.

region
{i} tabaka: in the upper regions of the atmosphere havanın üst tabakalarında
region
(Tıp) rejyon
region
dar

Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan,tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların yüzde sekseni gitmiş olabilir. - The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.

region
{i} çevre

Bölgenin sanayileşmesi çevresel tahribatı önlemek için çok dikkatli yapılmalıdır. - Industrialization of the region must be carried out very carefully to avoid environmental destruction.

Çevrecilerin çabalarına rağmen bölgenin ormansızlaşması devam ediyor. - Despite the efforts of environmentalists, the deforestation of the region continues.

region
üIke
region
hava veya deniz tabakası
region
{i} iklim

Onun için, Arhangelsk'in arktik iklimi yeryüzündeki cehennemdi, ama o bölgede büyüyen diğeri için Arhangelsk yeryüzündeki cennetti. - For him, the arctic climate of Arkhangelsk was hell on earth, but for her, who had grown up in this region, Arkhangelsk was heaven on earth.

Bütün kıyı bölgelerinin ılıman iklimleri yoktur. - Not all coastal regions have mild climates.

region
(Tıp) Bölge, nahiye, regio
region
(Askeri) HAVA SAVUNMA KESİMİ, KESİM: Hava savunma bölgesinin bir kısmı
İngilizce - İngilizce
region
place; rank; station