piyasa

listen to the pronunciation of piyasa
Türkçe - İngilizce
market

They tried to take control of the gold market. - Onlar altın piyasasını kontrol altına almaya çalıştılar.

He basically supported the free market system. - O aslında serbest piyasa sistemini destekledi.

promenade
(Ticaret) staple
the market, buying and selling, trading
strolling, promenading
market (trade in or demand for a specified thing)
the market price
public, public places: Birkaç gün piyasada görünme! Stay out of sight for a few days! Ali piyasadan kayboldu. Ali's gone underground./Ali's disappeared
quotation
piyasa fiyatını bildirmek
quote
piyasa bölünmesi
market segmentation
piyasa denetimi
(Ticaret) market control
piyasa dengesi
(Ticaret) market equilibrium
piyasa değeri
(Ticaret) market cap
piyasa değeri
(Ticaret) market capitalisation
piyasa disiplini
market discipline
piyasa ekonomisi
free market economy
piyasa emri
(Ticaret) market order
piyasa etkinliği
(Ticaret) market efficiency
piyasa etmek
promenade
piyasa etüdü
(Ticaret) market audit
piyasa faiz oranı
(Ticaret) market rate of interest
piyasa faiz oranı
(Ticaret) market interest rate
piyasa faiz oranı
(Ticaret) market rate
piyasa fiyatları
(Ticaret) market prices
piyasa gücü
(Ticaret) market power
piyasa hakimiyeti
(Ticaret) market dominance
piyasa lideri
(Ticaret) market leader
piyasa odaklı
(Ticaret) market-oriented
piyasa rayici
(Ticaret) market value
piyasa rayici
(Ticaret) quotation
piyasa riski
(Ticaret) market risk
piyasa sistemi
(Ticaret) market system
piyasa süreci
(Ticaret) market process
piyasa yapmak
promenade
piyasa yapıcı
(Ticaret) market maker
piyasa analizcisi
(Ticaret) market analyst
piyasa analizi
(Ticaret) market analyst
piyasa araştırması yapmak
shop around
piyasa arz eğrisi
(Ticaret) industry supply curve
piyasa arzı
(Ticaret) industry supply
piyasa açılmak
(market) pick up
piyasa açılmak
(market) rally
piyasa bankeri
(Ticaret) street market banker
piyasa beklentisi
(Ticaret) market expectation
piyasa bilgisi
(Ticaret) local knowledge
piyasa boşluğu
gap in the market
piyasa bölümleri
(Ticaret) fragmented markets
piyasa büyüklüğü
(Denizbilim) commercial size
piyasa denetimi
(Hukuk) market inspection
piyasa değeri
market value
piyasa durgun
the market is flat
piyasa durumu
(Ticaret) statement of the market
piyasa durumu
(Ticaret) market state
piyasa dönemi
(Ticaret) market term
piyasa dönemi
(Ticaret) market period
piyasa dışı risk
(Ticaret) nonmarket risk
piyasa ebadı
market sized
piyasa etkeni
(Ticaret) market factor
piyasa etkileri
(Ticaret) market influences
piyasa etmek
to promenade, stroll about
piyasa fiyat desteği
(Hukuk) market price support
piyasa fiyatı
(Ticaret) arm's-length price
piyasa fiyatı
(Ticaret) ruling price
piyasa fiyatı
market price
piyasa fiyatı
quotation
piyasa fiyatına
(Ticaret) at market price
piyasa geliştirme
(Ticaret) market development
piyasa gözetimi
market suveillance
piyasa gözetimi
(Hukuk) market surveillance
piyasa hacmi
(Ticaret) size of the market
piyasa hareketi
(Ticaret) market movement
piyasa hareketi
(Ticaret) market trend
piyasa indeksi
(Ticaret) market index
piyasa ispirtosu
commercial alcohol
piyasa kanunu
(Kanun) market law
piyasa kapasitesi
(Sigorta) market capacity
piyasa kaybı
(Ticaret) loss of market
piyasa marjı
(Ticaret) market margin
piyasa matbaacılığı
jobwork
piyasa matbaacılığı
job printing
piyasa oyunu
(Ticaret) market rigging
piyasa payı
(Ticaret) market coverage rate
piyasa planlama
(Ticaret) market planning
piyasa raporu
(Ticaret) market report
piyasa tahmini
market estimate
piyasa tahmini
(Ticaret) market forecast
piyasa talebi
(Ticaret) market niche
piyasa toplumu
(Ticaret) market society
piyasa yazarları
grub street
piyasa yazarlarına ait
grub street
piyasa yazarı
hack writer
piyasa yoğunluğu
(Ticaret) market density
piyasa yönelik mallar
(Ticaret) market oriented goods
piyasa üstünlüğü
(Ticaret) market superiority
serbest piyasa
street market
birinci piyasa
(Ticaret) primary market
borsa dışı piyasa
(Ticaret) street market
durgun (piyasa)
depressed
durgunluk (piyasa)
slump
durgunluk (piyasa)
recession
nakit piyasa
(Ticaret) cash market
tezgah üstü piyasa
(Ticaret) over the counter market
dış piyasa
(Finans) global market
adil piyasa fiyatı
(Ticaret) fair market price
aktif piyasa
free market
birincil piyasa işlemleri
(Ticaret) primary market operations
borsa ikinci piyasa
(Ticaret) junior market
borsa kapanınca sokakta süren piyasa
kerb market
borsa sonrası piyasa
(Ticaret) kerb market
cari piyasa fiyatı
(Ticaret) current market value
dahili piyasa
(Ticaret) home market
durgun bir şekilde (piyasa)
depressedly
durgun piyasa
(Ticaret) inactive market
durgun piyasa
(Ticaret) depressed market
durgun piyasa
(Ticaret) static market
durgun piyasa
(Ticaret) quiet market
fiyatların düştüğü piyasa
(borsa) bear market
hareketli piyasa
(Ticaret) active market
ikincil piyasa
(Ticaret) after market
piyasa
(Hukuk) internal market
piyasa
domestic market
piyasa kanunları, iç piyasa mevzuatı
(Hukuk) internal market legislation
likit piyasa
(Ticaret) liquid market
marka bilincine sahip piyasa
(Ticaret) brand conscious market
marka bilincine sahip piyasa
(Ticaret) brand concious market
nadir malların satıldığı piyasa
(Hukuk) grey economy
nispi piyasa payı
(Ticaret) relative market share
normal piyasa
(Ticaret) normal market
oligopol piyasa
(Ticaret) oligopoly market
ortak piyasa düzeni
(Hukuk) common market organisations
perakende piyasa
(Ticaret) retail market
satıcının tekelindeki piyasa
sellers' market
serbest piyasa
(Hukuk) market liberalisation
serbest piyasa
free market
serbest piyasa
open market
serbest piyasa ekonomisi
free market economy
serbest piyasa politikası
open market policy
sessiz piyasa
(Ticaret) quiet market
sınırlı piyasa
(Ticaret) limited market
tersine piyasa
(Ticaret) inverted market
Türkçe - Türkçe
Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat: "Sonbaharda, yakında açılacak tütün piyasasının haberleriyle ümitlenir, tasalanır, yüzleri bir gün gülerse beş gün kederli kalırdı."- N. Cumalı
Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme: "Kahvenin önünden dört beş kere daha geçer, akşam piyasasını yapardım."- S. F. Abasıyanık
Arz ve talebin karşılaştığı alan
Ortalık
Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme
Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar: "Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar."- M. Ş. Esendal
Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar
Ortalık: "Bunlardan bir kısmı bugün piyasada alaturka çalgıcılığın en ileri gelenlerindendir."- O. C. Kaygılı
Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat
piyasa ekonomisi
Üretimin bir plana göre değil, isteğe göre yapıldığı, fiyatının arz ve talebe göre belirlendiği ekonomi
piyasa etmek
Dolaşmak
açık piyasa
Fiyatların tamamen arz ve talebe göre belirlendiği piyasa
dış piyasa
Başka ülkelerde oluşan ve var olan alışverişe dayalı ticaret imkânı
peşin piyasa
Peşin satışa bağlı alışveriş düzeni
piyasa