pisiklet

listen to the pronunciation of pisiklet
Türkçe - Türkçe

pisiklet teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Bisiklet
derrace
Bisiklet
çiftçeker
Bisiklet
çiftteker
Bisiklet
velespit
bisiklet
Tekerleğin ayakla çevrilmesiyle hareket eden iki tekerlekli taşıt, çiftteker: "Bisikletini, o her tarafı pırıl pırıl nikelajlı bisikletini alıp almamayı düşündü."- S. F. Abasıyanık
bisiklet
Tekerleğin ayakla çevrilmesiyle hareket eden iki tekerlekli taşıt, çiftteker
Türkçe - İngilizce

pisiklet teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

bisiklet
bicycle

I had my bicycle stolen last night. - Dün gece bisikletimi çaldırdım.

I want to buy a new bicycle. - Yeni bir bisiklet almak istiyorum.

bisiklet
bike

His bike is better than mine. - Onun bisikleti benimkinden daha iyidir.

I must use this bike. - Bu bisikleti kullanmalıyım.

bisiklet
cycle

Sometimes I walk home from work and sometimes I cycle, because I live close to where I work. - Bazen işten eve yürürüm ve bazen bisiklet sürerim, çünkü çalıştığım yer oturduğum yere yakın.

We are going to cycle to the lake tomorrow. - Yarın göle doğru bisiklet süreceğiz.

bisiklet
push-bike
bisiklet
push-bicycle
bisiklet
{i} roadster
Bisiklet
deadly treadly
bisiklet
pushbike
bisiklet
bicycles

Bicycles are tools for urban sustainability. - Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.

Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations. - Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.

bisiklet
push bike
bisiklet
push bicycle
bisiklet
push bike; velocipede
bisiklet
wheel

I took the wheels off Tom's bike. - Tom'un bisikletinden tekerleri çıkardım.

A unicycle has one wheel. - Tek tekerli bisikletin tek tekeri vardır.

bisiklet
bicycle, bike, cycle, pushbike
bisiklet
{i} velocipede
bisiklet
boneshaker