Mary's cat is a nasty beast.
- Mary'nin kedisi pis bir canavar.
They wrote a lot of nasty gossip about them in the newspaper.
- Onlar gazetede onlar hakkında bir sürü pis dedikodu yazdı.
This shirt is filthy. Wash it after school.
- Bu gömlek pis. Okuldan sonra onu yıka.
You're a filthy liar!
- Sen pis bir yalancısın.
If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
- Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
Tom gave Mary a dirty look.
- Tom, Mary'ye pis pis baktı.
I smell something foul.
- Pis bir şeyin kokusunu alıyorum.
The man is wearing grubby clothes.
- Adam pis giysiler giyiyor.
I hate when my hands get too oily and messy.
- Ellerim çok yağlı ve pis olduğunda nefret ederim.
The basement is ugly, dark, and smelly.
- Bodrum, çirkin, karanlık ve pis kokulu.
In many religions, masturbation is considered a sin and an impure act.
- Birçok dinde, mastürbasyon günah ve pis bir eylem olarak kabul edilir.
Tom is covered in dirt and grime.
- Tom kir ve pislikle kaplı.
The man is wearing grubby clothes.
- Adam pis giysiler giyiyor.