Sincap, bu çam fıstıkları lezzetli dedi.
- These pine nuts are delicious, said the squirrel.
Evin önünde bir çam duruyor.
- A pine stands in front of his house.
Ananas almak istiyorum.
- I want to buy pineapples.
Mary sabahleyin ananas yemeyi sever.
- Mary likes to eat pineapple in the morning.
Sami bir çam ağacının arkasına saklandı.
- Sami hid behind a pine tree.
Eskiden evimin önünde büyük bir çam ağacı vardı.
- There used to be a big pine tree in front of my house.
Ben ananas yemekten hoşlanmıyorum. Onların güçlü bir kokusu var.
- I don't like eating pineapples. They have a strong smell.
Ceviz, badem, fındık, fıstık ve çam fıstığı, kuru meyvelerdir.
- Walnuts, almonds, hazelnuts, pistachios and pine nuts are dry fruits.
Onu tost dilimleri üzerine yayın ve üstüne biraz çam fıstığı serpin.
- Spread it on slices of toast and sprinkle some pine nuts on top.
Çam fıstığı çam kozalaklarından gelir.
- Pine nuts come from pine cones.
Sami bir çam ağacının arkasına saklandı.
- Sami hid behind a pine tree.
Eskiden evimin önünde büyük bir çam ağacı vardı.
- There used to be a big pine tree in front of my house.
Long lay the world in sin and error pining / Till He appear’d and the soul felt its worth.
Strike three! Grab some pine, Meat!.
Jones rode the pine much of the season.