physical force or steadiness; muscular power and control; constitutional vigor

listen to the pronunciation of physical force or steadiness; muscular power and control; constitutional vigor
İngilizce - Türkçe

physical force or steadiness; muscular power and control; constitutional vigor teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

nerve
{i} sinir

Siyatik sinir insan vücudundaki en uzun sinirdir. - The sciatic nerve is the longest nerve in the human body.

Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi. - I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.

nerve
(Tıp) Sinir, veter, asap, nervus
nerve
{i} asap
nerve
{i} cüret

Tom onu tekrar yapmaya cüret etmedi. - Tom didn't have the nerve to do it again.

Sormadan arabamı almaya cüret etti. - He had the nerve to take my car without asking.

nerve
yüzsüzlük
nerve
nerve oneself metanetini takınmak
nerve
arsızlık
nerve
damar/cesaret/sinir
nerve
{f} guçlendirmek
nerve
kanat veya yaprak damarı
nerve
{i} soğukkanlılık, cesaret
nerve
{i} damar (yaprak)
nerve
{f} cesaret vermek
nerve
nerve agent sinirleri altüst edenn
nerve
sinirlere hakim olma
nerve
(isim) asap, sinir, cüret, yüzsüzlük, cesaret, soğukkanlılık, çaba, gayret, damar (yaprak)
İngilizce - İngilizce
nerve
physical force or steadiness; muscular power and control; constitutional vigor

    Heceleme

    phys·i·cal force or steadiness; mus·cu·lar po·wer and control; con·sti·tu·tion·al vig·or

    Telaffuz