photograph; drawing, painting; film; embodiment, incarnation

listen to the pronunciation of photograph; drawing, painting; film; embodiment, incarnation
İngilizce - Türkçe

photograph; drawing, painting; film; embodiment, incarnation teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

picture
resim

Karla japlı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim. - I went to Nagano to take pictures of the mountains covered with snow.

Duvardaki resim, Picasso tarafından yapıldı. - The picture on the wall was painted by Picasso.

picture
picture book resim kitabı
picture
{f} resmetmek
picture
kopya

Elimden geldiğince kısa sürede sana bu resmin bir kopyasını göndereceğim. - I will send you a copy of this picture as soon as I can.

Mümkün olan en kısa zamanda size o resmin bir kopyasını göndereceğiz. - I'll send you a copy of that picture as soon as possible.

picture
tıpatıp benzeri
picture
tanımlama
picture
hayal etmek
picture
ç
picture
görülmeye değer şey ya da kişi
picture
düşlemek
picture
keste
picture
{i} -in tıpatıp benzeri, kopya
picture
film

Moonlight En İyi Film Oscar'ı'nı kazandı. - Moonlight won the Oscar for Best Picture.

picture
tanımlamak
picture
suret
picture
canlandırmak
picture
picture frame resim çerçevesi
picture
resim,v.düşün: n.resim
İngilizce - İngilizce
{i} picture
photograph; drawing, painting; film; embodiment, incarnation