Fotoğrafta elimi tutuyorsun.
- You're holding my hand in the photo.
Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler.
- They showed me a lot of beautiful photos.
Fotoğrafta elimi tutuyorsun.
- You're holding my hand in the photo.
Onlar her şehri fotoğraflamak istiyor.
- They want to photograph every city.
Puro içen bir eşeği fotoğraflamak için yapılan tüm girişimler başarısız oldu.
- All attempts to photograph a donkey smoking a cigar failed.
Fotoğrafçılık ışık ile yazı yazmaktır.
- Photography is writing with light.
Fotoğrafçı olmak için fotoğrafçılık dersleri alman gerekir.
- You should take photography lessons in order to be a photographer.
Fotoğrafçılık pahalı bir hobidir.
- Photography is an expensive hobby.
Resimlerinden birine yorum yapabilir miyim?
- Can I comment on one of your photos?
Ne zaman bana resimlerinden birini göndereceksin?
- When will you send me one of your photos?
Bugün Tom ile fotoğraf çekimi yapıyorum.
- I'm doing a photo shoot with Tom today.
Fotoğraf çekimi eğlencelidir.
- The photo shoot was fun.
Take a photo of the car.
Who is the photographer?
- Who's the photographer?
A photograph can't explain the reasons.
- A photograph cannot explain the reasons.
... And we also took a photo sphere out ...
... BERNI SEEFELD: This is a 3D photo tour that is ...