Bazı ülkeler oy vermeyi zorunlu kılar.
- Some countries make voting compulsory.
Katılmak bütün üyeler için zorunludur.
- Attendance is compulsory for all members.
Orada, onlar onun yasak olduğunu söylemez. Aslında, onlar onun zorunlu olduğunu söyler.
- Over there, they don't say that it's prohibited. In fact, they say that it's mandatory.
Yemek kursu okullarda zorunlu olmalı.
- A cooking course should be mandatory in schools.