peylemek

listen to the pronunciation of peylemek
Türkçe - İngilizce
to book, to engage
to have an eye on (something, someone), look at (something, someone) with a covetous eye
to have (something one wishes to buy) set aside for oneself by paying a deposit on it; to engage, book, or reserve (something) by paying a deposit
book
engage
Türkçe - Türkçe
Bir şeyi önceden kendine ayırtmak: "Ta uçta kendime bir yer peyleyip sineyim derken Gazi seslendi."- Y. K. Karaosmanoğlu
Bir şeyi önceden kendine ayırtmak
Ismarlamak
Temin etmek, sağlamak
Ismarlamak: "Günlerce uzak köylerden jandarmalar, şöhretli zağarlar getiriyorlar, kış için tavşan avına tazılar peyliyorlardı."- R. H. Karay
peyleme
Peylemek işi
peylemek