petrol, gasoline, gas

listen to the pronunciation of petrol, gasoline, gas
İngilizce - Türkçe

petrol, gasoline, gas teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

juice
{i} özsu
juice
meyva veya et suyu
juice
(Bahis) bookmaker’e ödenen komisyon
juice
(vücut) salgı
juice
meyve/sebze/et suyu
juice
{i} argo benzin
juice
juicelessözü veya suyu olmayan
juice
(Tıp) () insan vücudunun sıvı kısımları
juice
cereyan
juice
(isim) meyve suyu, özsu, su, salgı, elektrik, benzin, içki
juice
{i} salgı
juice
{i} elektrik
juice
öz

Tom'un özel portakal suyu sayesinde harika hissediyorum. - I feel amazing thanks to Tom's special orange juice.

juice
{i} sebze/meyve/et suyu
juice
{i} su
juice
juice suyunu çıkar
juice
kuvvet
juice
{i} içki
juice
kuru

Bu portakalın suyunu sıkamıyorum. O kuru. - I can't squeeze juice out of this orange. It's dry.

juice
{i} argo cereyan, elektrik
İngilizce - İngilizce
juice
petrol, gasoline, gas