pervasız

listen to the pronunciation of pervasız
Türkçe - İngilizce
reckless

It seems that my son is now at a rebellious age and recklessly opposes us. - Benim oğlum şimdi bir asi yaşta görünüyor ve pervasızca bize karşı çıkıyor.

He killed himself by driving recklessly. - Pervasızca sürerek kendini öldürdü.

harum scarum
unconcerned (about what others may think)
gutsy
devil may care
fond
fearless, reckless, unrestrained
daring
daft
fearless
fearless, unafraid, undauntable
bluff
careless
(deyim) freewheeling
(deyim) carefree
devil-may-care
unweighted
harumscarum
thoughtless
{s} heedless
blunt
sorumsuz ve pervasız
loose cannon
Türkçe - Türkçe
Çekinmez, sakınmaz, korkusuz: "Hele hanımlar, şık mı şık, açık saçık, ama pervasız ve uzak hanımlar."- T. Buğra
Çekinmez, sakınmaz, korkusuz
pervasız