O kişisel görünüşünü çok umursar.
- She cares a lot about her personal appearance.
Naoto görünüş olarak babasına benziyor.
- Naoto takes after his father in appearance.
İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.
- The two brothers are quite unlike in their appearance.
Bir insanı görünümü ile yargılamayın.
- Don't judge a man by his appearance.
Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı.
- Your sudden appearance surprised me.
Arkadaşının aniden ortaya çıkmasına şaşırdı.
- He was surprised by the sudden appearance of his friend.
And now am come to see . . . It thy appearance answer loud report. --Milton.