person who sees or has seen an act or occurrence

listen to the pronunciation of person who sees or has seen an act or occurrence
İngilizce - Türkçe

person who sees or has seen an act or occurrence teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

eyewitness
şahit
eyewitness
görgü şahidi
eyewitness
{i} görgü tanığı

Leyla tek görgü tanığıydı. - Layla was the only eyewitness.

Senin Tom'u vurduğunuzu söyleyen bir görgü tanığı bulduk. - We've found an eyewitness that says you shot Tom.

eyewitness
(isim) görgü tanığı
eyewitness
görgü tanık

Görgü tanıkları yoktu. - There were no eyewitnesses.

eyewitness
görgü tanıklığı yapmak
İngilizce - İngilizce
{i} eyewitness
person who sees or has seen an act or occurrence

    Heceleme

    per·son who sees or has seen an act or oc·cur·rence

    Türkçe nasıl söylenir

    pırsın hu siz ır hız sin ın äkt ır ıkırıns

    Telaffuz

    /ˈpərsən ˈho͞o ˈsēz ər həz ˈsēn ən ˈakt ər əˈkərəns/ /ˈpɜrsən ˈhuː ˈsiːz ɜr həz ˈsiːn ən ˈækt ɜr əˈkɜrəns/