Mike rahatsız edilmemesini rica etti.
- Mike asked that he not be disturbed.
Haber onu çok rahatsız etti.
- The news disturbed her greatly.
Sizi rahatsız ettiysem üzgünüm.
- I am sorry if I disturbed you.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sorry to have disturbed you.