Üçüncü dönemde İngilizcemiz var.
- We have English third period.
Benim son dönemim iki ay önceydi.
- My last period was two months ago.
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
- Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.
Burada kısa bir süre için kalacağım.
- I will stay here for a short period.
Cildin, yılan gibi periyodik olarak dökülüyor.
- Like a snake, you periodically shed your skin.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Benim dilimde , virgül, ; noktalı virgül, : iki nokta üstüste, ... üç nokta şeklinde adlandırılır ve bu cümle bir noktayla biter.
- In my language, the , is called comma, the ; is called semicolon, : is called colon, ... are called ellipsis, and this sentence ends with a period.
Cümlenin sonuna bir nokta eklemen gerekir.
- At the end of the sentence, you should add a period.
Tom seks yapmak istiyordu, ancak Mary adet dönemindeydi.
- Tom wanted sex, but Mary was on her period.
İlk adetinizi hangi yaşta gördünüz?
- At what age did you get your first period?
Ders saati biter bitmez Tom Mary ile konuşmaya gitti.
- Tom went to talk to Mary as soon as the period ended.
3. dönemde Fransızca dersimiz var.
- We have French in third period.
Bob'ın üzerine fazla gitmeyin.Bilirsiniz, o, son zamanlarda zor bir sürece rağmen devam etmektedir.
- Go easy on Bob. You know, he's been going though a rough period recently.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Adet sırasında kendini nasıl hissediyorsun?
- How do you feel during the period?
İlk adetinizi hangi yaşta yaşadınız?
- At what age did you have your first period?
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır.
- If the rental period is extended beyond the agreed period, it shall be calculated a prorated rent.
Ders saati biter bitmez Tom Mary ile konuşmaya gitti.
- Tom went to talk to Mary as soon as the period ended.
Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır.
- In this school, a period is fifty minutes long.
Sana ait cümlenin sonuna bir nokta ekleyebilir misin, lütfen?
- Could you put a period at the end of your sentence, please?
Kimyasal elementlerin periyodik tablosuna aşina mısınız?
- Are you familiar with the periodic table of chemical elements?
Nil'in periyodik taşkınları Mısır için çok önemlidir.
- The periodic flooding of the Nile is very important to Egypt.
Gelecek periyot Almanca bir testtir.
- Next period is a German test.
Dolaşım, bilindiği gibi, derginin otoriterliğinin ana göstergesidir.
- The circulation, as is known, is the main indicator of the periodical's authoritativeness.
When she is on her period she can be more disagreeable than usual.
You'll be on probation for a six-month period.
This is one of the last paintings Picasso created during his Blue Period.
I have math class in second period.