period of time in the distant past, primeval days

listen to the pronunciation of period of time in the distant past, primeval days
İngilizce - Türkçe

period of time in the distant past, primeval days teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ancient times
ilk çağlar
period of time
zaman periyodu
period of time
süre

Ben bir süre için onun bakımını üstlendim. - I looked after him for a period of time.

Dan çok kısa bir süre için Linda'yla flört etti. - Dan dated Linda for a very short period of time.

ancient times
eski zamanlar

Eski zamanlarda insanlar dünyanın düz olduğuna inanıyordu. - In ancient times people believed that the earth was flat.

Petrol eski zamanlardan beri önemli olmuştur. - Petroleum has been important since ancient times.

period of time
zaman dilimi
İngilizce - İngilizce
ancient times
period of time
an amount of time; "a time period of 30 years"; "hastened the period of time of his recovery"; "Picasso's blue period"
period of time
{i} amount of time, length of time
period of time
a while
period of time in the distant past, primeval days