performed so as to minimise risk

İngilizce - Türkçe

performed so as to minimise risk teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

so as to

-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı

defensive

savunucu/savunan

defensive

koruyuculu

defensive

müdaafa eden

so as to

-mek amacıyla

so as to

-ecek bir şekilde

defensive

savunmalı

defensive

koruyucu

defensive

savunucu

Savunucu olmayın. Sizi suçlamıyorum. - Don't get defensive. I'm not blaming you.

Neden bu kadar savunucusun? - Why are you so defensive?

so as to

-mek için

so as to

için

İşitebilmek için önde oturdu. - He sat in the front so as to be able to hear.

O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.

so as to

-cek biçimde

So as to

-mak için

so as to

1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü

defensive

{s} savunan

defensive

{s} savunmayla ilgili

defensive

(isim) savunma

defensive

{s} savunma amaçlı

defensive

{s} spor defansif

defensive

{s} (hedef alındığını zannederek) savunmaya geçen

defensive

(Askeri) SAVUNMA: Savunmaya uygun; korunma maksadı güden, korunma maksadına yarayan. Örneğin; savunma mevzii (defensive position), savunma silahı (defensive weapon) gibi

defensive

{s} savunma

Tom çok savunmacıydı. - Tom was very defensive.

Tom neden bu kadar savunmacı oluyor? - Why is Tom being so defensive?

defensive

{s} koruyan

so as to

ecek şekilde

so as to

mak için

İngilizce - İngilizce

performed so as to minimise risk teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

defensive

İlgili Terimler

so as to

in order to; "he observed the snakes so as to describe their behavior"

so as to

in order to, in order that, so that

so as to

in order to; "he observed the snakes so as to describe their behavior

Heceleme

performed so as to min·i·mise risk