Yapabildiğim bütün şey ayakta durmaya devam etmekti.
- It was all I could do to keep standing.
O yol boyunca ayakta durmaya devam etti.
- He kept standing all the way.
Orada ayakta duran kız Mary'dir.
- The girl standing there is Mary.
Ayakta duranların hepsi erkekti.
- Those standing were all men.
Tom durduğu yerden gölü göremiyordu.
- Tom couldn't see the lake from where he was standing.
Tom Mary'nin durduğu yeri gösterdi.
- Tom pointed to where Mary was standing.