Tam vücut tarayıcıları sanal şerit arama yapmaktadır.
- Full body scanners perform a virtual strip search.
Bir ilk yardım görevlisi olan Tom, kalp krizi geçiren birisi üzerinde manevi olarak CPR yapmakla yükümlüdür.
- As a first-aider, Tom is morally obligated to perform CPR on someone who's had a heart attack.
Söz vermek bir şeydir, ve diğeri yerine getirmektir.
- It is one thing to promise, and another to perform.
Oyuncu, harika bir başarı gerçekleştirdi.
- The player performed a wonderful feat.
3 Aralık 1967 tarihinde, Doktor Barnard ilk insan kalp naklini gerçekleştirebildi.
- On December 3rd, 1967, Doctor Barnard was able to perform the first human heart transplant.
Cumartesi günü benimle bir oyunun canlı performansını görmek ister misin?
- Would you like to see a live performance of a play with me Saturday?
Yeni sunucu çok daha iyi performansa sahip olmalıdır.
- The new server should have much better performance.
Onun performansı inanılmazdı.
- His performance was amazing.
Mary bir star oyuncu.
- Mary is a star performer.
Biz oyuncuyu alkışladık.
- We applauded the performer.
Oyun henüz başladı mı?
- Has the performance started yet?
Cumartesi günü benimle bir oyunun canlı performansını görmek ister misin?
- Would you like to see a live performance of a play with me Saturday?
Bugünkü gösteri için hiç biletin var mı?
- Do you have any tickets for today's performance?
Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
- There were no tickets available for Friday's performance.
Oyuncu, harika bir başarı gerçekleştirdi.
- The player performed a wonderful feat.
Rus kozmonot Aleksey Leonov 18 Mart 1965'ye ilk uzay yürüyüşünü gerçekleştirdi.
- Russian cosmonaut Alexei Leonov performed the first spacewalk on March 18, 1965.
Adli tabip onun neden öldüğünü bulmak için Tom üzerinde bir otopsi yapıyor.
- The coroner is performing an autopsy on Tom to find out why he died.
Tom Heimlich manevrasını yaparak Mary'nin hayatını kurtardı.
- Tom saved Mary's life by performing the Heimlich maneuver.
Onlar onun operasyonu yapmasında yardım etti.
- They assisted him in performing the operation.
Bugünkü gösteri için hiç biletin var mı?
- Do you have any tickets for today's performance?
Tom Mary'nin gösterisinden sonra alkışlamadı.
- Tom didn't clap after Mary's performance.
Tom harika bir sanatçı.
- Tom is a great performer.
Mary karizmatik bir sanatçıdır ve seyircisini nasıl cezbedeceğini gerçekten biliyor.
- Mary is a charismatic performer, and really knows how to captivate her audience.
The string quartet performed three pieces by Haydn.
It took him only twenty minutes to perform the task.
... perform next, and I'll do it. ...
... failed to perform these songs ...