Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.
- I forgot to lift the receiver before dialing the number.
Bu masa Patty'nin kaldırması için çok ağırdı.
- This desk was too heavy for Patty to lift.
Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
- The policeman lifted the box carefully.
Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
- He hurt his arm lifting so much weight.
Paketi kaldırmama yardım et.
- Help me lift the package.
Bunu kaldırmama yardım eder misin?
- Can you help me lift this?