Onlar belirli etnik gruplardan nefret ediyorlar; ben bütün etnik gruplardan nefret ediyorum. - They hate certain ethnic groups; I hate all ethnic groups.
Bu gıdalar etnik gruplarla ilişkilidir. - These foods are associated with ethnic groups.
İngilizce - İngilizce
people of the same race or nationality who share a distinctive culture teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı