Onun inci gibi dişleri var.
- She has pearly teeth.
O sadece 1 değil, 3 armut yedi.
- He didn't just eat 1 pear, but 3.
Ben armutları boşuna aldım.
- I got the pears for nothing.
Ben bir diş fırçası ile dişlerimi temizlerim.
- I clean my teeth with a toothbrush.
Tom Mary'in markette biraz diş macunu ve biraz tuvalet kağıdı almasını istedi.
- Tom asked Mary to pick up some toothpaste and some toilet paper at the supermarket.
pearly colour:.
A trio of pears pared to a pair of pears.