Tom'la ilgilenmekten vazgeçtim.
- I stopped paying attention to Tom.
Size söyledim, bacaklarınıza ve ayaklarınıza dikkat etmek zorundaydınız.
- I told you you had to pay attention to your legs and feet.
Trafik ışıklarına dikkat etmek zorundayız.
- We must pay attention to the traffic light.
Bana dikkatini vermen için ne yapabilirim?
- What can I do to make you pay attention to me?
Eğer dikkatini verirsen, bir şey öğrenirsin.
- You might learn something if you pay attention.
Please pay attention to the danger signs.