Bunu kaldırmama yardım eder misin?
- Can you help me lift this?
Bir parmağını bile kaldırmazdı.
- He wouldn't even lift a finger.
Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
- Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
- He hurt his arm lifting so much weight.
Onlar buzdolabını kaldırmak için bana yardım ettiler.
- They gave me a hand to lift the fridge.
Bunu kaldırmama yardım eder misin?
- Can you help me lift this?