O, gerçek bir vatansever ve yetenekli bir diplomattı.
- He was a true patriot and an able diplomat.
Vatanseverler kendi milletinin haklarını savundu.
- The patriots stood up for the rights of their nation.
Amerikalılar göçmenlerin soyundan gelirler ve çok vatanseverdirler.
- Americans descend from immigrants, and they are very patriotic.
Bu kasabanın sakinleri çok dindar ve vatansever insanlar.
- The residents of this town are deeply religious and patriotic people.
Biz bugünün genç insanlarına vatanseverlik aşılamalıyız.
- We must instill patriotism into the young people of today.
Vatanseverlik bahanesini kullanarak birçok cinayet işlenmiştir.
- Many murders have been committed in the name of patriotism.
All other local banners are defied!.