Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
O, gerçek bir vatansever ve yetenekli bir diplomattı.
- He was a true patriot and an able diplomat.
Vatansever bir hava şarkısı söyleyelim.
- Let's sing a patriotic air.
Vatansever bir hava şarkısı söyleyelim.
- Let's sing a patriotic air.
Sen çok vatanseversin, değil mi?
- You're very patriotic, aren't you?
Biz bugünün genç insanlarına vatanseverlik aşılamalıyız.
- We must instill patriotism into the young people of today.
Vatanseverlik bir hainin son sığınağıdır.
- Patriotism is the last refuge of a scoundrel.
All other local banners are defied!.