You'd better not eat that cake!
- O pastayı yemesen iyi olur.
Mom made a cake for my birthday.
- Annem doğum günüm için bir pasta yaptı.
Wrap the pastry with a banana leaf.
- Bir muz yaprağı ile pastayı sarın.
The French croissant is a crescent-shaped pastry.
- Fransız kruvasan bir hilal şeklinde pastadır.
Has anyone seen the paste?
- Herhangi biri pastayı gördü mü?
Would you like another piece of pie?
- Bir parça daha pasta ister misiniz?
Tom cut the pie into six pieces.
- Tom pastayı altı parçaya böldü.
After I pick some blueberries, I make a tart.
- Biraz yaban mersini topladıktan sonra, bir pasta yaparım.
Tom nasıl makarna pişireceğini bilmiyor.
- Tom doesn't know how to cook pasta.
Makarnayı çok uzun pişirdim.
- I cooked the pasta too long.