past participle of experience

listen to the pronunciation of past participle of experience
İngilizce - Türkçe

past participle of experience teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

experienced
deneyimli

Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi. - A more experienced lawyer would have dealt with the case in a different way.

Ben araba sürmede deneyimli değilim. - I am not experienced in driving.

experienced
tecrübeli

Gerçekten çok genç ama yaşına göre çok tecrübeli. - Indeed he is young, but he is well experienced for his age.

O tecrübeli bir öğretmendir. - He is an experienced teacher.

experienced
{f} dene

O, işte deneyimliydi. - He was experienced in business.

Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi. - A more experienced lawyer would have dealt with the case in a different way.

experienced
gör/geçir
experienced
pişkin
experienced
{s} görmüş geçirmiş
experienced
{s} görgülü
experienced
{s} usta
experienced
{s} kaşarlanmış
İngilizce - İngilizce
experienced
past participle of
awoken
past participle of
unfastened
past participle of
unblocked
past participle of experience