Gemi yükünü boşalttı.
- They unloaded the ship.
Tom arabadan yiyecekleri boşalttı.
- Tom unloaded groceries from the car.
Gemi limana demir attı ve yükünü boşalttı.
- The ship anchored in the harbour and unloaded its goods.
Gemi yükünü boşalttı.
- They unloaded the ship.
Tom doldurulmamış olduğunu düşündüğü bir silahı temizlerken kendini vurdu.
- Tom shot himself while he was cleaning a gun that he thought was unloaded.