İhtiyaç duyulan şey daha fazla zaman.
- What is needed is more time.
Yapılmasına ihtiyaç duyulan her şeyi yaptım.
- I've done everything that needed to be done.
Güney Amerika'da onlara ihtiyaç duyuldu.
- They were needed in South America.
O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.
- She needed fuckin' words of love.
Tom Mary'ye bilmesi gereken her şeyi söyledi.
- Tom told Mary everything she needed to know.
Gerekenden daha fazla para var.
- There is more money than is needed.