Beethoven'ın şimdiye kadar yaşamış olanlar kadar büyük bir besteci olduğunu düşünüyorum.
- I think Beethoven is as great a composer as ever lived.
O şu ana kadar yaşamış büyük bir müzisyendir.
- He is as great a musician as ever lived.
Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.
- He despised those who lived on welfare.
Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.
- Tom bought a bunch of inexpensive cameras to give to children who lived in his neighborhood.
On yaşına gelene kadar Hiroshima'da yaşadı.
- She had lived in Hiroshima until she was ten.
O, ona nerede yaşadığını sordu.
- He asked her where she lived.