Geçmişsiz gelecek yoktur.
- There is no future without the past.
Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
- It is considered impossible to travel back to the past.
Mary, onun geçen haftayı Alice ile Boston'da geçirdiğini bilseydi Tom Mary'nin ne söyleyeceğini merak ediyordu.
- Tom wondered what Mary would say if she knew he had spent the past week in Boston with Alice.
Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.
- Freddy's been working the graveyard shift the past month, so he hasn't been able to see any of his friends who work normal hours.
Kitaplarda bütün geçmiş zamanın ruhu yatıyor.
- In books lies the soul of the whole past time.
Üçü çeyrek geçe gelecekler.
- He'll come at quarter past three.
Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir.
- Sentences past this ID are sentences added by contributors of Tatoeba Project.
Postane tam bankanın ötesinde.
- The post office is just past the bank.
İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
- If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.
Büyükannem eskiden dikiş makinesini çok kullanırdı.
- My grandmother used to use her sewing machine a lot in the past.
Bence ben önceki hayatımda bir prensestim.
- I think that I was a princess in a past life.
Postane tam bankanın ötesinde.
- The post office is just past the bank.
Tom her zamanki yatma saatini geçecek şekilde yatmadı.
- Tom stayed up past his usual bedtime.
Neredeyse her gün Tom'un evinin yanından geçerek yürürdüm.
- I used to walk past Tom's house almost every day.
Geçmişte dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.
- In the past it was thought the world was flat.
Dün gece kızım saat bir buçuğa kadar eve gelmedi.
- Last night my daughter didn't come home until half past one.
Bu senetin vadesi geçmiş.
- This bill is long past due.
past tense.
during the past year.
past Midnight.
past glories.
I watched him walk past.
Example: She had been living in England for three years before moving to Sweden.
I saw the #5 bus across the street. I won’t make it. (future tense).
past-tense form.
... just as crazy as we think everyone in the past was at ...
... done, what we've done in the past. ...