Burada ne yapıyorsun? Sadece geçiyordum.
- What are you doing here? I was just passing by.
O, bir yardım çığlığı duyduğunda, bisikletiyle geçiyordu.
- He was passing by on his bicycle when he heard a cry for help.
Fırsatların geçip gitmesine izin vermeyin.
- Don't let opportunities pass by.
Köprüden geçmek tehlikeli.
- It's dangerous to pass by the bridge.