passed the time

listen to the pronunciation of passed the time
İngilizce - Türkçe

passed the time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

pass the time
vakit geçirmek

Vakit geçirmek için ne yaparsın? - What do you do to pass the time?

spend time
vakit harcamak
spend time
zaman harcamak

Biz şimdi Tom ile zaman harcamak zorundayız. - We have to spend time with Tom now.

Tom hapiste zaman harcamak istemiyordu. - Tom didn't want to spend time in jail.

spend time
{i} harcanılan zaman
spend time
{f} zaman harca

Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir. - Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.

Boston'da en sevdiğin zaman harcama şeklin nedir? - What's your favorite way to spend time in Boston?

spend time
harcanilan zaman
İngilizce - İngilizce
spend time
killed time

İlgili Terimler

pass the time
To occupy oneself during a time-interval

As the train was late, we passed the time looking at our fellow passengers and making up stories about them.

pass the time
kill time
passed the time