parts of the face (i.e. the nose, mouth, etc.)

listen to the pronunciation of parts of the face (i.e. the nose, mouth, etc.)
İngilizce - Türkçe

parts of the face (i.e. the nose, mouth, etc.) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

features
sima

Benzer simaları olduğu için polisin iki kişiyi birbiriyle karıştırmış olması muhtemel. - It is likely that the police confused the two individuals as they both had similar facial features.

features
çehre
features
yüz hatları

Tom'un yüz hatları ve tavırları babasınına çok benzer. - Tom's facial features and mannerisms are very much like those of his father.

O gerçekten yumuşak yüz hatlarına sahip. - He has really soft facial features.

features
özellikler

Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin? - Could you explain all the safety features to me once again?

Kate'in çok güzel özellikleri var. - Kate has very good features.

features
(Nükleer Bilimler) özellik

O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı. - She was a girl with finely chiseled features.

Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin? - Could you explain all the safety features to me once again?

İngilizce - İngilizce
{i} features
of the face
complexion