Tom'un onu yapmak için özel bir nedeni yoktu.
- Tom did it for no particular reason.
Bu özel konuyu neden seçtiniz?
- Why did you choose that particular subject?
Şimdi yapacak belirli bir şeyim yok.
- I have nothing particular to do now.
Yapacak belirli bir şeyim yok.
- I have nothing particular to do.
Bu bitki Madeira adasına özgüdür.
- This plant is particular to the island of Madeira.
Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.
- The instruction manual describes all the particulars of the camera.
Tom yiyeceği hakkında çok titiz.
- Tom is very particular about his food.
Tom giysileri hakkında çok titizdir.
- Tom is very particular about his clothes.
Yemeği hakkında çok müşkülpesenttir.
- She is very particular about her food.
Babam yiyecekler hakkında çok müşkülpesenttir.
- My father is very particular about food.
Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.
- The teacher particularly emphasized that point.
Bu tür müziğe özellikle düşkün değilim.
- I'm not particularly keen on this kind of music.
Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum.
- I don't think Tom is particularly handsome.
Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.
- The instruction manual describes all the particulars of the camera.
Eğer bir ebeveyn iseniz, çocuklarınız için belli bir iş dalını çok istemenize izin vermeyin.
- If you are a parent, don't allow yourself to set your heart on any particular line of work for your children.
Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
- Tom wasn't feeling particularly talkative.
Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum.
- I don't think Tom is particularly handsome.
Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
- I want to emphasize this point in particular.
Ben özellikle bir yere gitmek istemiyorum.
- I don't want to go anywhere in particular.
Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.
- The instruction manual describes all the particulars of the camera.
Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.
- The instruction manual describes all the particulars of the camera.
We knew it was named after John Smith, but nobody knows which particular John Smith.
He is very particular about his food and if it isn't cooked to perfection he will send it back.
I don't appreciate your particular brand of cynicism.
I didn't have any particular interest in the book.
or these domesticke and particular broiles, Are not the question heere.
For my own particular, I cannot deny, that whatever I have said upon this occasion, had been more proper in a preface, and more agreeable to the mode which usually directs it there.
The overall plan is well understood, but we still have to work out the particulars.
... and standards, and the particular one that you've identified, which is whether or not ...
... a particular TV show, so we make it easy for you to ...