particular lakes in the lake district

listen to the pronunciation of particular lakes in the lake district
İngilizce - Türkçe

particular lakes in the lake district teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

water
su
water
{f} ıslatmak
water
{i} sıvı

Su ve yağ her ikisi sıvıdır. - Water and oil are both liquids.

Su, doğal olarak, bir sıvıdır. - Water, in its natural state, is a fluid.

water
baraj

Barajda fazla su var mı? - Is there much water in the dam?

Barajın aşağısında bir su değirmeni vardı. - There was a watermill under the dam.

water
sarnıç
water
suvarmak
water
kabarma
water
ipek harelemek
water
göz sulanmak
water
ağız sulanmak
water
(Tekstil) 1. su 2. harelemek(ipek)
water
{f} su katmak
water
gölet

Gölette neredeyse hiç su yok. - There's almost no water left in the pond.

Gölette çok az su var. - There is little water in the pond.

water
kumaşın şanjanı
water
(sıfat) suluboya, su
water
{f} (koyun, inek v.b.'ne) su vermek, -i suvarmak
water
{f} sulanmak
water
{f} yaşarmak
water
gölek
water
{i} su birikintisi

Geçen bir araç bir su birikintisine çarptı ve üstüme su sıçrattı. - A passing car hit a puddle and splashed water all over me.

Tom bir su birikintisi içinde yürüdü. - Tom stepped in a puddle of water.

İngilizce - İngilizce
water

That is Coniston Water.

particular lakes in the lake district

    Heceleme

    par·ti·cu·lar lakes in the lake dis·trict

    Türkçe nasıl söylenir

    pırtîkyılır leyks în dhi leyk dîstrîkt

    Telaffuz

    /pərˈtəkyələr ˈlāks ən ᴛʜē ˈlāk ˈdəstrəkt/ /pɜrˈtɪkjəlɜr ˈleɪks ɪn ðiː ˈleɪk ˈdɪstrɪkt/