part or section of a dance, sometimes done between choruses (a repeated figure)

listen to the pronunciation of part or section of a dance, sometimes done between choruses (a repeated figure)
İngilizce - Türkçe

part or section of a dance, sometimes done between choruses (a repeated figure) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

figure
{i} rakam

Rakamlar 230'a varıyor. - The figures add up to 230.

Çek miktarını hem rakamla hem de harflerle yazın. - Write the amount on the check in letters as well as figures.

figure
{i} figür

Bu figürün Marilyn Monroe'yu temsil ettiği varsayılır, ama onun adaletini temsil ettiğini sanmıyorum. - This figure is supposed to represent Marilyn Monroe, but I don't think it does her justice.

O orantılı bir figüre sahiptir. - She has a well-proportioned figure.

figure
{f} yer al
figure
{i} desen
figure
sima
figure
(Biyokimya) çizit
figure
{i} insan tasviri
figure
önemli kişi
figure
endam

Kate iyi bir endama sahip. - Kate has a good figure.

figure
tavır
figure
değer

Tom bunun denemeye değer olduğunu düşündü. - Tom figured it was worth a try.

figure
suret

Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm. - I saw a figure approaching in the distance.

figure
(fiil) şekillendirmek, resmetmek, tasvir etmek, desenlemek, süslemek, düşünmek, yeralmak, rol oynamak, anlamı olmak, ifade etmek
figure
beden yapısı
figure
{f} tasvir etmek
figure
saymak
figure
rakamlı
figure
{i} boy bos, endam
İngilizce - İngilizce
figure
part or section of a dance, sometimes done between choruses (a repeated figure)

    Heceleme

    part or sec·tion of a dance, some·times done be·tween cho·rus·es (a re·pea·ted figure)