parmak ucu

listen to the pronunciation of parmak ucu
Türkçe - İngilizce
tiptoe

I walked on tiptoes so as not to wake the baby. - Bebek uyanmasın diye parmak ucumda yürüdüm.

Kate tries to walk on tiptoe. - Kate parmak ucunda yürümeyi deniyor.

fingertip

Can you spin a basketball on your fingertip? - Sen bir basketbol topunu senin parmak ucunda döndürebilir misin?

finger tip
parmak
fingertip

He blew on his fingertips. - O, parmak uçlarına üfledi.

Layla felt Sami's fingertips touching the back of her shoulder. - Leyla, Sami'nin parmak uçlarının, omzunun arkasına dokunduğunu hissetti.

Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) TERİBE
(Osmanlı Dönemi) BENAM
enmele
parmak ucu