parler

listen to the pronunciation of parler
Fransızca - Türkçe
konuşmak

İngilizce konuşmakla beraber Fransızca da konuşabilir. - En plus de parler anglais, il peut parler français.

Birisi konuşmak zorunda. - Quelqu'un doit parler.

[le] konuşma; şive, ağız
konuşun
konuş

İngilizce konuşmakla beraber Fransızca da konuşabilir. - En plus de parler anglais, il peut parler français.

Bu şekilde konuşmaya utanmıyor musun? - Tu n'as pas honte de parler ainsi ?

hakkında konuşmak
sesli söylemek
çoğ
sesli konuşmak
şiy
muh
Fransızca - İngilizce
{v} speak

I like English, but I cannot speak well. - J'aime l'anglais, mais je ne peux pas bien le parler.

I dare not speak to her. - Je n'ose pas lui parler.

{v} talk
{v} jaw
{n} speech, dialect, language; parlance
talk, speak, say; converse, tell
talk about

I have no friend with whom to talk about it. - Je n'ai aucun ami avec qui en parler.

What do you want to talk about? - De quoi voulez-vous parler ?

speak out
speak up

Can you speak up? I don't hear you. - Peux-tu parler plus fort ? Je ne t'entends pas.

Could you speak up? I can't hear you. - Pouvez-vous parler plus fort je ne peux pas vous entendre.

speak about
İngilizce - İngilizce
{f} speak, talk (in French)
İngilizce - Fransızca
{v} parler, discuter
parler