Sen kimsin ki benimle böyle konuşuyorsun?
- Chi sei tu per parlarmi in questo modo?
Onlar müzik hakkında konuşuyorlar.
- Loro parlano di musica.
The stars shone all the time.
- Yıldızlar her zaman parladı.
After the death of Caesar, a comet shone for seven days.
- Sezar'ın ölümünden sonra, bir kuyruklu yıldız yedi gün boyunca parladı.
Susan shined her father's shoes.
- Susan babasının ayakkabılarını parlattı.
She had her shoes shined.
- O, ayakkabılarını parlattı.
Her eyes sparkled like diamonds.
- Onun gözleri elmas gibi parladı.
Mary's eyes sparkled like diamonds.
- Mary'nin gözleri elmas gibi parladı.
The moon is shining brightly tonight.
- Bu gece ay parlak bir şekilde parlıyor.
That blue-white shining star is Sirius.
- O mavi-beyaz parlayan yıldız Sirius'tur.
The logs flamed brightly.
- Kütükler parlak şekilde alev alev yandı.