pardon me! teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- pardon
Pardon, buralarda bir yerde bir ATM var mı?
- Pardon me, is there an ATM somewhere around here?
Söze karıştığım için pardon.
- Pardon me for interrupting.
- afedersiniz
Afedersiniz, tuvaletiniz nerede?
- Pardon me, where is your restroom?
Afedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?
- Pardon me, do you speak English?
- bağışlayın
Geç kaldığım için bağışlayın.
- Pardon me for coming late.
- excuse me!
- pardon
Pardon, taksi durağı nerede?
- Excuse me, where is the taxi stand?
Pardon, bu koltuk boşta mı?
- Excuse me. Is this seat taken?
- excuse me!
- kusura bakma
- pardon me
- efendim?
- pardon me
- özür dilerim!
- Pardon me
- özür dilerim
Sözünü kestiğim için özür dilerim.
- Pardon me for interrupting you.
Sorduğum için özür dilerim.
- Pardon me for asking.
- Pardon me
- affedersiniz
Affedersiniz hanımefendi, önünüzde böyle ağlıyor olmaktan utandım ama gözyaşlarıma hakim olamıyorum.
- Pardon me, madam, I'm ashamed to be crying like this in front of you, but I can't hold my tears.
Affedersiniz, boş olduğunu düşündüğüm için odaya girdim.
- Pardon me, I came in because I thought the room was free.
- excuse me!
- afedersiniz!
- pardon me
- Söylenen bir şey anlaşılmadığında tekrar edilmesini isterken kullanılan özür cümlesi
- Pardon me
- Pardon
Pardon, buralarda bir yerde bir ATM var mı?
- Pardon me, is there an ATM somewhere around here?
Söze karıştığım için pardon.
- Pardon me for interrupting.
- forgive me
- kusura bakmayın
Kusura bakmayın ama bozuk param yok.
- Forgive me, but I have no change.
