para kazanma

listen to the pronunciation of para kazanma
Türkçe - İngilizce
earning

I will have to wait till I finish schooling and start earning money. - Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.

Being an orphan, my father had to start earning money at ten. - Bir yetim olan babam on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.

money making
financial gain
para kazanmak
earn

They wanted to earn money. - Onlar para kazanmak istiyorlardı.

America is a lovely place to be, if you are here to earn money. - Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer.

para kazanmak
{f} coin
para kazanmak
(Dilbilim) clean up
para kazan
make money

He has only one aim in life, to make money. - Hayatında bir amacı var, para kazanmak.

They did everything in order to make money. - Para kazanmak için her şeyi yaptılar.

para kazanmak
be coining money
para kazanmak
earn money

They wanted to earn money. - Onlar para kazanmak istiyorlardı.

If you want to earn money, America is the best. - Para kazanmak istiyorsan, Amerika en iyisi.

para kazanmak
To earn money

America is a lovely place to be, if you are here to earn money. - Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer.

We work to earn money. - Para kazanmak için çalışırız.

para kazanmak
to make money
para kazanmak
make money

It's an easy way to make money. - Para kazanmak için kolay bir yol.

They did everything in order to make money. - Para kazanmak için her şeyi yaptılar.

para kazanmak
knock up
para kazanmak
pull down
para kazanma