Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazın.
- Please write the answer on this piece of paper.
Sadece beyaz kağıt yeterli.
- Plain white paper will do.
Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
- This handbag is made of paper.
Bu bilet kâğıttan yapılmış.
- This ticket is made out of paper.
Kağıt, cam ve plastik geri dönüştürülebilir malzemelerdir.
- Paper, glass and plastic are recyclable materials.
On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.
- Ten paper plates cost one dollar.
Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
- Please write the answer on this piece of paper.
Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
- Give me some paper to write on.
Bu akademik bildiride, Almanya ve Hollanda folklorlarını karşılaştırıyorum.
- In this paper, I compare the folklores of Germany and Holland.
Önde gelen bilginler konferansta bildiri sunmaya davet edilmiştir.
- Leading scholars have been invited to present papers at the conference.
Bana bugünün gazetelerini göster.
- Show me today's papers.
Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.
- The accident is reported in today's paper.
Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
- I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
Evraklarını derhal teslim et.
- Hand in your papers at once.
Dün bir rapor teslim ettim.
- I turned in a paper yesterday.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Daha fazla kağıt para kullanımını girdiği için değeri düştü.
- As more paper money came into use, the value fell.
Hiçbir hükümet arazisi kağıt para ile satın alınamıyordu.
- No government land could be bought with paper money.
O sınav kağıdını dikkatle gözden geçirdi.
- He revised his exam paper with attention.
O onun sınav kağıdını dikkatle inceledi.
- He attentively went over her exam paper.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
Karton kapaklı kitap versiyonu daha ucuz.
- The paperback version is cheaper.
Masanın üzerinde bir kitap, bir kalem ve bir kağıt var.
- There's a book, a pencil, and a sheet of paper on the table.
Onun asistanı kağıt yığınını tekrar ve tekrar inceledi.
- His assistant examined the pile of papers over and over again.
Tom ofisinde evrakları inceliyor.
- Tom is in his office looking over papers.
Bir not bir ataş ile belgeye tutturuldu.
- A note was attached to the document with a paper clip.
Casus evrakları yaktı.
- The spy burned the papers.
Evraklarını derhal teslim et.
- Hand in your papers at once.
Ne kadar para istiyorsun?
- How much money do you want?
O aşırı para harcıyor.
- He has a lot of money.
Hiçbir hükümet arazisi kağıt para ile satın alınamıyordu.
- No government land could be bought with paper money.
Daha fazla kağıt para kullanımını girdiği için değeri düştü.
- As more paper money came into use, the value fell.
Vaktin nakit olduğu gerçekten söylenilmektedir.
- It is truly said that time is money.
Benim için, vakit nakit değildir.
- For me, time is not money.
Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.
- Layla burned Fadil alive for his money.
Belgeleri tamamladın mı?
- Have you finished the papers?
Onun belgelere erişim hakkı vardı.
- He had access to the papers.
Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti.
- Mary went on a shopping spree after coming into some money.
Biz kimlik belgelerimizi güvenlik masasına göstermek zorunda kaldık.
- We had to show our papers at the security desk.
Sınav kâğıtlarını öğretmene uzattım.
- I handed the examination papers in to the teacher.
Zaman doldu. Kağıtlarını teslim et.
- Time is up. Hand in your papers.
Casus evrakları yaktı.
- The spy burned the papers.
Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?
- Can you gather all of the papers together?
After they reached an agreement, their staffs papered it up.
to paper the hallway walls.
paper tiger.
paper plane.
A book is made of paper.
- Books are made out of paper.
The company had paper profits of two million dollars, but everyone knew that depreciation neant they had really lost 10 million.
The League of Nations was by this time scarcely even a paper tiger, devoid of credibility since its divisions and pusillanimity had been so clearly laid bare following Mussolini's invasion of Abyssinia in the autumn of 1935.
Keep a good paper trail in case anyone asks you why you arrived at that conclusion.
paper-plane thrower.
The paperless walls of the bedroom looked grey and cheerless.
... paper, but if we're talking about a family who's got an autistic kid and is depending ...
... sheet of paper, it is exactly E=mc². ...