paper discarded during manufacture or converting of paper; usually repulped

listen to the pronunciation of paper discarded during manufacture or converting of paper; usually repulped
İngilizce - Türkçe

paper discarded during manufacture or converting of paper; usually repulped teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

broke
parasız

Irak'ın Amerikan istilası ülkeyi harap, parçalanmış ve beş parasız bıraktı. - The American invasion of Iraq left the country devastated, fragmented and broke.

Tom ve Mary beş parasız. - Tom and Mary are broke.

broke
{s} züğürt

Züğürt olmasam onu alırdım. - If I weren't broke, I'd buy it.

O ayın sonunda her zaman züğürttür. - He's always broke at the end of the month.

broke
{s} meteliksiz

Tom Mary'nin meteliksiz olduğunu söyledi. - Tom said Mary was broke.

Seninle gitmek istiyorum fakat meteliksizim. - I want to go with you, but I'm broke.

broke
{s} beş parasız (Argo)
broke
{f} kır

Bu pencere kim tarafından kırıldı? - By whom was this window broken?

Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı. - Jack hid the dish he had broken, but his little sister told on him.

broke
eli boş
broke
fasıla
broke
{s} cebi delik
broke
f., bak. break
broke
{s} iflas etmiş
broke
dili meteliksiz
broke
break kesil/kes/kırıl/kır
İngilizce - İngilizce
broke
paper discarded during manufacture or converting of paper; usually repulped