paper discarded during manufacture or converting of paper; usually repulped

listen to the pronunciation of paper discarded during manufacture or converting of paper; usually repulped
İngilizce - Türkçe

paper discarded during manufacture or converting of paper; usually repulped teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

broke
parasız

Seninle gitmek istiyorum ama beş parasızım. - I'd like to go with you, but I'm broke.

Tom'un ilk karısı onu aldattı, ve o, Mary ile tanıştığında beş parasızdı. - Tom's first wife fleeced him, and he was broke when he met Mary.

broke
{s} züğürt

O ayın sonunda her zaman züğürttür. - He's always broke at the end of the month.

Tom ayın sonuna kadar her zaman züğürt. - Tom is always broke by the end of the month.

broke
{s} meteliksiz

Tom Mary'nin meteliksiz olduğunu söyledi. - Tom says Mary is broke.

Meteliksiz olduğunu düşündüm. - I thought you were broke.

broke
{s} beş parasız (Argo)
broke
{f} kır

Kayak yaparken bacağını kırdı. - He broke his leg skiing.

Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı. - Jack hid the dish he had broken, but his little sister told on him.

broke
eli boş
broke
fasıla
broke
{s} cebi delik
broke
f., bak. break
broke
{s} iflas etmiş
broke
dili meteliksiz
broke
break kesil/kes/kırıl/kır
İngilizce - İngilizce
broke
paper discarded during manufacture or converting of paper; usually repulped