She grows flowers such as tulips, pansies and daisies.
- O, laleler,hercai menekşeler ve papatyalar gibi çiçekler yetiştirir.
Two little girls are picking daisies.
- İki küçük kız papatyaları topluyorlar.
I picked a daisy for her.
- Onun için bir papatya kopardım.
Although I came back late from the party last night, I was as fresh as a daisy in the morning.
- Önceki gece partiden geç dönmeme rağmen sabah bir papatya kadar dinçtim.
I want a chamomile tea.
- Ben bir papatya çayı istiyorum.
I'd like a chamomile.
- Bir papatya çayı istiyorum.