While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.
- Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.
The blue pants cost more than the green ones.
- Mavi pantolonun, yeşilden daha fazla maliyeti var.
He put on clean trousers.
- O, temiz pantolon giydi.
Did he have his trousers pressed?
- O pantolonunu ütületti mi?
I bought two pairs of trousers.
- İki pantolon satın aldım.
He put on clean trousers.
- O, temiz pantolon giydi.
His slacks are all wrinkled.
- Onun pantolonlarının hepsi kırışık.
I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks.
- Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
Tom couldn't fit into the pants he wore last summer.
- Tom geçen yaz giydiği pantolonlara sığamadı.
While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.
- Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.
These trousers need pressing.
- Bu pantolonların ütülenmeye ihtiyacı var.
These are my trousers.
- Bunlar benim pantolonlarım.