My mother bought me two pairs of pants last Sunday.
- Annem geçen Pazar bana iki çift pantolon satın aldı.
Who wears the pants in your family?
- Ailenizde kim pantolon giyer?
These trousers need pressing.
- Bu pantolonların ütülenmeye ihtiyacı var.
Did he have his trousers pressed?
- O pantolonunu ütületti mi?
I bought two pairs of trousers.
- İki pantolon satın aldım.
These are my trousers.
- Bunlar benim pantolonlarım.
When I last saw him, he was wearing a blue shirt and white slacks.
- Onu son gördüğümde, o mavi bir gömlek ve beyaz pantolon giyiyordu.
I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks.
- Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
My mother bought me two pairs of pants last Sunday.
- Annem geçen Pazar bana iki çift pantolon satın aldı.
While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.
- Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.
I bought two pairs of trousers.
- İki pantolon satın aldım.
These trousers need pressing.
- Bu pantolonların ütülenmeye ihtiyacı var.