Bana yardım ettiğin için teşekkürler, ahbap.
- Thank you for helping me, pal.
Mektup arkadaşın olmak istiyorum.
- I would like to be your pen pal.
Parayı arkadaşımla yarı yarıya paylaştım.
- I halved the money with my pal.
Onlar eski dostlar gibi birbiriyle konuşuyorlardı.
- They were talking together like old pals.
Aynaya bir bak dostum.
- Look in the mirror, pal.
Thirty years or so later, a woman was put to death for stealing the purple pall from his sarcophagus, a strange, crazy crime,.